13 Şubat 2011 Pazar

ÖLÜM

    
   Kapının altından beyaz ışık sızıyor odama… Sessizlik, bütünleştiriyor beni kendisiyle. Onunlayım sadece…
  Yorgun gözlerim kapanmaya çabalıyor… Korkuyorum…
  Uyumak, çaresiz bir başkaldırı hayata. Yataktak kalkıp sigara yakıyorum hemen. Duman bulutlaşıyor üzerimde, çöküyor başımdan ayağıma kadar… Karanlıkta göremiyorum; fakat onu hissediyorum…
  Gece derin… Ben ise küçüğüm onun karşısında… İç sorgulamalar uyutmuyor bedenimi…
  Düşünüyorum…
  Gülüşmeler geliyor etraftan bu sırada… Ben dahil olamıyorum onlara… Dışardayım, yitik bir ülkenin masalsı kahramanlarıyla yaşıyor gibiyim… Kabuğum sert ve geniş. Kırıp çıkmak istiyor zihnimin bir yanı. Hayır diyorum sen olduğun gibisin, bak busun işte, siyahlığın en koyu olduğu odada kitapların ve yazılarınlasın… Tek ışığın, ıslakça gelen beyazlık…
  Kitabımı açıp okumaya başlıyorum. Karanlık! Cümleler hep aynı gibi diyorum…
  DEĞİLLL…
  Evet, öyle olmadığını biliyorum. Gökkuşağı gibi hepsi… Görüyorum…
  Kapının kilidiyle oynanıyor… Kafamı kaldırıp bakıyorum.
  Ürküyorum her saniye daha da! Yeniden bir şeyler kopup geliyor içime, yerleşiyor…
  Ağrılar…
  Vücudumun tamamını sarmasın istiyorum… Yalvarıyorum! Kuvvetleniyorlar… Demir bir kartal gibi konuyor tenime, organlarıma, sigarama…
  Kapı açılmaya başlıyor… Odam aydınlanacak diye beklerken, tam tersi…
  Rüzgar uğulduyor,  pencere önümdeki yapraksız ağaç salınıyor… Dalları camımı tıklıyor…
  Ölüyorum…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder