24 Ocak 2011 Pazartesi

ISLAKTI YAŞANANLAR

   Bedenimin yorgunluğuna gözlerim de eşlik ediyordu.  
   Ufak odamda kitap okuyordum. Sayfalar aktıkça akıyordu, durdurulamazdı…. Bukowski’nin dizelerinde kendime yer bulma çabalarındaydım.
   Mısralar sığınaklarımdı…
                                                   “ Haftada birkaç kez
                                                   intihar etmeyi düşündüğümden
                                                   haberleri yok…”

   Kitabı kapadım, masa lambamı söndürdüm. Sigara yakıştık yalnızlığımla… Dumanımızın dışarı doğru geceye sürüklenişini izledik.
   Karanlık sigara kokuluydu artık…
   İnce ve boğuk bir ses geldi odama, biraz uzaktan olmalıydı. Dikkat kesildim, onun sesine benziyordu… Her gün karşılaştığım; ama şu ana  kadar tek bir kelime dahi edemediğim kızdı yaklaşmakta olan. Emindim… Arkadaşlarıyla sohbet ederken yanından geçmeye çalışırdım onu gördüğüm anda, sesini hafızama yerleştirmek için… O, bu yaptığımdan habersiz arada kahkahalar atarak konuşmasına devam ederdi.
   Konuşması ılıktı…
   Sesinin rengine bir başka ton daha karıştı şimdi…Yalnızlığımı susturup onları dinledim. 
   Kalın bir erkek sesi olmalıydı… Yaklaştılar…
   Perdemi açtım, tam o esnada geçtiler. Aynı yağmur damlacıkları üzerlerine düşüp, ıslatıyordu onları.
   Kırmızı montlu erkek penceremin önünde onu öptü.
   Islaklıkları çoğaldı…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder